15 Nisan 2008 Salı

ARPA TARIMI

ARPA TARIMI
1. TANIMI VE TOPRAK İSTEĞİ
Arpa tek yıllık bir uzun gün bitkisidir. Fakat değişik gün uzunluklarına da uyabilir. Arpa, tahıllar içerisinde en çok kardeşlenenlerdendir. Olağan durumda 5 - 8 kardeş verir. Bitki boyu ortalama 35-100 cm kadardır. Başakları ortalama 8 - 15 cm boyunda olup 2, 4 ve 6 sıralıdırlar. Çiçeği kavuz ve kapçık sarar, kavuzlu arpalarda bunlar daneye yapışıktır ve harmanda ayrılmazlar. Danenin ortalama % 10 - 13 kadarı kavuzdur. Dane yapısında % 9 - 13 ham protein, % 67 kadarda karbonhidrat bulunur. Arpa serin iklim tahılları içerisinde buğdaydan sonra en çok ekimi yapılandır.
Arpa daha çok hayvan yemi olarak kullanılır. Yem olarak değeri mısırın % 95'i kadardır. Yemlik arpalarda protein oranının fazla olması istenir. Kavuzun fazla olması besleyicilik değerini düşürür.
Kullanıldığı önemli alanlardan biri de malt sanayidir. Bira üretimi için gerekli olan malt iki sıralı beyaz arpalardan elde edilmektir. Biralık arpalarda protein oranının düşük olması gereklidir (% 9 -10.5).
Yurdumuzda yetiştirilen arpaların çoğunu biralık arpalar oluşturmaktadır. Tarımsal işlemlerin gereği gibi yapılması durumunda kaliteleri daha da yükselecek ve ihraç etme olanakları da doğacağından, ülkemize döviz getiren tarım ürünlerinden biride arpa olacaktır.
2. İKLİM VE TOPRAK İSTEĞİ
2.1 İklim İsteği
Arpa, fazla soğuk ve fazla sıcak olmayan, nispi nemi yüksek olan yerlerde iyi gelişir. Sıcaklığı 0 ºC nin altına düşmeyen ve 18 - 20 ºC'nin üzerine çıkmayan, nispi nemi % 70 - 80 olan yerler arpa için çok uygundur.2.2 Toprak isteği
Arpa için en uygun topraklar, organik maddece zengin, milli, havalanması ve nemliliği uygun, nötr reaksiyonlu (PH'ı 5 ile 8) topraklardır.
3.YETİŞTİRME TEKNİĞİ
3.1 Ekim Nöbeti
Bölgemizde buğday gibi arpa da kuru ve sulu koşullarda çeşitli kültür bitkileri ile münavebeye girmektedir.
Kuru koşullarda
Arpa-Nadas-Arpa Arpa-Mercimek-Buğday-Mercimek Arpa-Nadas-Buğday-Nadas
Sulu KoşullardaArpa-İkinci ürün-Pamuk Arpa-İkinci ürün-Sebze Arpa-İkinci ürün-Pamuk-Buğday-İkinci ürün Arpa-İkinci ürün-Mercimek-İkinci ürün(İkinci ürün : Soya, Yerfıstığı, Mısır, Susam, Ayçiçeği vs.)(Yem Bitkileri : Yonca, Fiğ, Korunga, vs.)
3.2 Çeşit
Yapılan araştırmalar sonucu;
Sulu koşullarda; biralık çeşit ve hatlardan; Clipper (480 kg/da), Er-Alam (506 kg/da), Arupo "S" (473.49 kg/da), Nefia (470.97kg/da), Legia (494.83kg/da), Gold Marker (553 kg/da), yemlik çeşit ve hatlardan; Yeşilköy (571.53kg/da), Beecher / Brigs L (590.95kg/da), Amp-Hc 1905 (548.70kg/da), H2 72 / Brigss (518.35kg/da), Manker (621.27 kg/da)'in bölge koşullarına uyum sağladığı tespit edilmiştir.
Kuru koşullarda; Hamidiye 85, Şahin 91, Gem, Kaya gibi çeşitler tavsiye edilmektedir.
3.3 Toprak Hazırlığı
3.3.1 Kuru Koşullarda: Bölgemizde kuru koşullarda arpa-nadas veya arpa-mercimek ekim nöbeti uygulanmaktadır.Bu nedenle Arpa nadas sisteminde, arpa hasadını müteakip hiçbir toprak işlemesi yapılmadan, ekim sahası kışı geçirdikten sonra, erken ilkbaharda Mart ayının ikinci yarısından itibaren toprak uygun tava geldiğinde soklu pullukla derin sürüm yapılır.Daha sonra sonbaharda diskharrow + tırmık ve tapan çekilerek tohum yatağı hazırlanır. Arpa-Mercimek ekim nöbetinde ise; mercimek hasadından sonra toprak gölge tavındayken derin sürüm yapılır. Daha sonra sonbaharda diskharrow + tırmık ve tapan çekilerek tohum yatağı hazırlanmış olur.
3.3.2 Sulu koşullarda: Sulanan sahalarda arpa genellikle çapa bitkileri ile (pamuk, sebze, mısır, yerfıstığı, soya vb.) münavebeye girmektedir. Bu nedenle sonbaharda ön bitki hasadından sonra, bitki kalıntıları temizlenmeli veya uygun alet ekipmanla parçalanmalı, bundan sonra döner kulaklı pullukla derin sürüm yapılıp, toprağa karıştırılmalıdır. Daha sonra diskharrow ve tırmık çekilerek keseklerin kırılması sağlanır. Kesekler kırıldıktan sonra orta ağırlıkta bir tapan çekilerek, tohum yatağı hazırlanır.
3.4 Ekim
Ekim mibzerle yapılmalıdır. Ekim derinliği, çimlenme için yeter nemi ve havalanmayı sağlayacak düzeyde ayarlanır. Genellikle kışlıklarda ekim derinliği 4 - 6 cm, yazlık ekimlerde 3 - 4 cm olmalı ve m2' ye kışlık ekimlerde 300 - 350 tane, yazlık ekimlerde 350 - 400 tane tohum düşecek şekilde hesaplanmalıdır. Bu ise kuru koşullarda 14 - 16 kg/da, sulu koşullarda ise 12 - 14 kg/da arasında değişebilir (Tohumun 1000 dane ağırlığına göre). Ekim kardeşlenmenin yüksek olduğu taban ve sulu arazilerde daha seyrek yapılabilir.
3.5 GübrelemeArpa gübreleme genelde buğday gibidir. Kuru koşullarda 5 - 6 kg/da N, 7 - 9 kg/da P2O5, sulu koşullarda ise 12 - 14 kg/da N, 10 - 12 kg/da P2O5, karşılığı azotlu ve fosforlu gübre uygulanmalıdır.Fosforlu gübrenin tamamı ekim esnasında mibzerle banta, azotlu gübrenin yarısı ekimde, yarısı da kardeşlenme başlangıcında toprak yüzüne serpilmek suretiyle verilmelidir.
3.6 Sulama
Arpanın su ihtiyacı buğday kadar olmamakla beraber, bol verim ve kaliteli ürün için yeterli miktarda da toprak emine ihtiyaç vardır. Arpada sulama yapılacaksa birinci su sapa kalkma ikinci su süt olumu devresinde olmak üzere iki su verilir. Tek su verilecek ise süt olum devresinde tatbik edilmelidir. Sulamada tatbik edilecek husus bitkinin gelişme devresinde, yağışların yeterli olmadığı dönemlerde arpanın toprakta ihtiyacı olan suyun, sulama suyu ile karşılanmasıdır.
3.7 Hastalıkları, Zararlıları ve Mücadelesi
3.7.1 Hastalıkları:
Arpa Kapalı Rastığı: Mantari bir hastalıktır. Buğday sürmesine benzer. Hasta bitkinin daneleri katı ve siyah rastık parçaları olur. Ekimden önce tohumlar civalı ilaçlarla ilaçlanmalıdır.
Arpa Açık Rastığı: Mantari bir hastalıktır. Hasta bitkinin başakları siyah bir toz kitlesi durumundadır. İlaçlı mücadelesi yoktur. Dayanıklı çeşitler ekilmeli ve ekim nöbeti uygulanmalıdır.
3.7.2 Zararlıları:
Yabancı Otlar: Buğdayda zararlı olan yabancı otlar, arpada da verim düşüklüğüne sebep olur. Yabancı otlarların 3 - 5 yapraklı olduğu devrede yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır.
3.8 Hasat, Harman ve DepolanmasıArpada hasadı geciktirmek hem verimi arttırır, hem de su oranının düşmesini sağlar. İyice kurumadan hasat edilmiş arpa ürününde kavuzlar kolayca renk atar, kalite düşer. Hasat tırpan veya orakla yapılıyorsa, kırılmasını önlemek için, hasada sabahın erken saatlerinde çiğli havada girilmelidir.En iyi hasat biçerdöverle yapılanıdır. Bu taktirde tam olumu fazla geciktirmemelidir. Biçerdöverle hasatta özellikle biralık arpalarda danenin kırılmaması için, biçerdöver ayarı önem kazanmaktadır. Arpanın depolanmasında ambar olarak kullanılacak bina rutubet almayan kuru, havadar ve aydınlık bir yer olmalıdır. Depoya getirilen arpanın su oranının %12 - 14 altında olması gerekmektedir. Deponun ısısı ise +4ºC civarında olmalıdır. Ambara konulacak arpa içerisinde, kızışmaya sebep olmaması için yabancı tohum bulunmamalıdı

ZEYTİNLERDE KURUMALAR VE CARELERİ

ZEYTİNLERDE KURUMALARIN NEDENLERİ VE ÇARELERİ - 31.03.2005 13:52:51Ülkemizde yaklaşık 100 milyon zeytin ağacı bulunmaktadır. Dünyada zeytin yetiştirilen ülkelerde, zeytin ağaçlarının en önemli sorunu kurumalardır. Bu hastalık ilk defa 1946 yılında İtalya’da görülmüş, ülkemizde de 1972 yılında tespit edilmiştir. Hastalığın nedeni: -Hastalığın nedeni, toprakta bulunan Verticilium adındaki bir mantardır. Bu mantarı oluşturduğu kurumalarla solgunluk hastalığı denilmektedir. Hastalık, ağacın herhangi bir dalında yaprakların sararıp dökülmesiyle kendini gösterir. Köklerden giren mantar iletim demetlerine ulaşır. İletim demetlerini tıkayarak solgunluk oluşturur. Mantar sadece zeytinde değil, pamuk, domates, biber, patlıcan, patates, yerfıstığı, kabakgiller, çilek, kayısı, şeftali, antepfıstığı, kirazda da kurumalara neden olmaktadır. İlimizde hastalık 1985 yılından itibaren görülmeye başlamış ve 1994 yılından itibaren de hızla artış göstermiştir. 1998 yılında Tarım İl Müdürlüğü, ADÜ Ziraat Fakültesi, İzmir Zeytincilik araştırma Enstitüsü, Bornova Zirai Mücadele Araştırma enstitüsü tarafından bir ekip oluşturulmuş, ilimizde kurumaların görüldüğü bütün ilçeler tek tek gezilerek kurumaların nedenleri araştırılmıştır. İlimizde de kurumalara Verticillium’un neden olduğu laboratuar sonuçlarıyla kesinleşmiştir. Mücadelesi : Hastalığın İlaçla mücadelesi bulunmamaktadır. Ancak hastalıktan korunmak veya hastalığı yavaşlatmak için bazı önlemler alınabilir.  Pamuk, domates, biber, patlıcan, … vs. yetiştirildiği alanlarda kesinlikle zeytin bahçesi tesis edilmemelidir.  Sertifikalı fidan dikilmeli,  Zeytin bahçelerinde kesinlikle ara ziraatı yapılmamalıdır.  Toprak işlemeden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Köklerde yara açacak işlemler yapılmamalıdır.  Salma ve karık sulama yapılmamalıdır.  Hastalıklı ağaçların hastalıklı kısımları, yapraklar yere dökülmeden kesilip, yere dökülen yapraklarla birlikte bahçeden uzaklaştırılıp yakılmalıdır.  Hastalığın taşınma ve bulaşma riskini azaltmak amacıyla budama aletleri sık sık çamaşır suyuna batırılmalıdır.
.
.

MANTAR YETİŞTİRİCİLİĞİ

MANTAR YETİŞTİRİCİLİĞİBu dersimizde farklı bir sebzeyi inceleyeceğiz. MANTAR. Protein, vitamin ve mineral maddeler bakımından zengin olan bu sebze insan sağlığını koruyucu özelliklere sahiptir. Ama bu öğreneceğimiz mantar kültür mantarıdır. Doğada kendiliğinden yetişen ve zehirli olan doğa mantarlarından değildir. Kültür mantarının hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır. İşte bu dersimizde kültür mantarının özelliklerini tanıyarak kademe kademe nasıl yetiştirildiğini öğreneceğiz. Unutmayın çok dikkat ve özen isteyen bir üretim şeklidir. FARKLI BİR SEBZE MANTAR Ülkemizde kültür mantarı yetiştiriciliğinin 15-20 yıllık bir geçmişi vardır. Mantarın besin değeri ve ekonomik önemi anlaşıldıktan sonra mantar üretimi ülkemizde de gelişmeye başlamıştır. 1970'li yıların başında 80 ton civarında olan üretimimiz 1980'li yılların başında 300 ton ve 1990 yılı başlarında da yaklaşık 3500-4000 tona ulaşmış bulunmaktadır. DEĞİŞİK YERLERDE ÜRETİLİR Mantar üretiminin yapılacağı yer, mantarın verim ve kalitesini etkiler. O nedenle sıcaklık, nem ve havalandırma yönünden uygun koşullara sahip yerlerde mantar üretimi yapılabilir. Mantar; mağara, tünel, toprakaltı galerileri, ticari soğuk hava depoları, kümesler, depo ve bodrum katlarıyla modern mantar işletmelerinde, ranza, kasa, ya da plastik torbalarda üretilir. VİTAMIN, PROTEIN VE MİNERAL MADDE KAYNAĞI Yemeklik mantar proteince zengin olması yanında insan sağlığını koruyucu B kompleks vitaminleri B1 (Thiamin), B2 (Riboflavin), B5 (Nicostinicasit, B7 (Biothin) ve mineral maddeler kalsiyum, demir, fosfat, potas ve bakır bakımından zengin bir besin maddesidir. Karbonhidrat ve yağ oranın düşük olması nedeniyle dengeli beslenme yönünden yemeklik mantar bir diyet yemek olarak önerilmektedir. ŞAPKA, SAP VE MİSEL Yemeklik mantar yapı olarak toprak altı organları ve toprak üstü organları olarak iki bölümden oluşmaktadır. Toprak altı organları diğer bitkilerde köklerin üstlendiği görevleri yerine getiren misellerdir. Miseller mantarın bulunduğu ortamda tutunabilmesi ve ortamda bulunan su ile suda çözülmüş besin maddelerinin alınmasını sağlar. Toprak üstü organları ise sap ve şapkalardır.GÜNEŞ IŞIĞI İSTEMEZ Yemeklik mantarlar güneş ışığına ihtiyaç duymadan yetişebilirler. Mantarlar yeşil yaprakları bulunmadığından özümleme yapamazlar. BESLENMESİ FARKLIDIR Bu bakımdan mantarın beslenmesi diğer bitkilerden çok farklıdır. Mantarlar kendileri için gerekli besin maddelerini bulunduğu ortamdan hazır olarak sağlamak zorundadırlar. KOMPOST NEDİR? Mantarın beslenmesi için gerekli olan bu ortam; çeşitli organik maddelerin ayrıştırılması ve bazı besin elementleri eklenmesi sonucu elde edilir. Bu özel şekilde hazırlanan ortama mantar yetiştiriciliğinde "Kompost" denir. ÜRETİMİ ŞU SIRAYA GÖRE YAPILIR 1 . Kompost hazırlığı 2. Pastörizasyon 3. Misel ekimi ve misel ön gelişme devresi 4.Örtü toprağının örtülmesi 5. Hasat ve bakım KOMPOST HAZIRLAYALIM Mantar yetiştiriciliğinde kullanılacak kompostun hazırlanmasında belirli aralıklarla yapılan aktarma, sulama, havalandırma ve bazı maddelerin eklenmesi işlemlerinin amacı, kültür mantarının gelişmesi için en uygun ortamı yaratmaktadır. Kültür mantarının yetiştirilmesinde daha çok taze at gübresi ya da değişik bitkisel kaynaklı ham materyallerden hazırlanan sentetik (yapay) kompost kullanılmaktadır. AT GÜBRESİ YERİNE Her zaman ve yılın değişik mevsimlerinde istenilen nitelikte taze at gübresi bulmak oldukça zordur. Bu nedenle at gübresi yerine geçecek sentetik kompost hazırlama formülleri geliştirilmiştir. Sentetik kompost yapımında buğday sapı, çeltik sapı, çavdar sapı, parçalanmış mısır koçanı gibi kolaylıkla ve ucuza bulunabilecek ham materyaller kullanılır. Parçalanmış mısır koçanları kompost hazırlığında kullanıldığında saman veya çayır otlarıyla 1 /3 veya 1 /2 oran ı nda karıştırılarak kullanılmalıdır.FERMENTASYON GEREKTİRİR Kompost ham materyallerinin mantarın yetişmesine uygun besin elementlerine dönüşmesi için kompostun fermantasyonu gerekir. Bu fermantasyonu sağlamak için kompost ham materyaline aktivatör madde denilen azotça zengin organik maddeler katılır. Aktivatör madde olarak, sağlanması kolay olan tavuk, sığır koyun gübreleri ile zeytin prinası, pamuk tohumu küspesi veya buğday kepeği gibi maddeler kullanılmaktadır. KOMPOST YAPILIŞI ZOR DEĞIL Kompost yığınlarının yapılması için saman balyaları kompost platformuna taşınarak, 50-60 cm yükseklikte yayılır. Saman üzerine yağmurlayıcı koyarak ya da ince su püskürten bir hortumla 2-3 gün ıslatılır. Bu ıslatma sırasında saman belli aralıklarla alt üst edilerek karıştırılır. Böylece samanın her tarafının aynı oranda ıslanması sağlanır. % 75 NEM OLMALI Islatma işlemi sonunda samanın nem oranının % 75 civarına getirilmesi sağlanır. Saman yeterli neme ulaştıktan sonra kaba yığın yapılması işlemine başlanır. Şekil 1. Kaba yığın safhasının görünümü.İDEAL KOMPOST Bugün ülkemizde mantar üretimiyle uğraşan yetiştiricilerin % 90'nının kullandığı Formüle göre kompost hazırlığında bir ton kuru samana; - 141 kg buğday kepeği, - 23.5 kg amonyum nitrat, - 13 kg ü re yığın yapımından bir gün önce karıştırılarak hafifçe nemlendirilir. YIĞIN YAPILIR Daha sonra kalıp tahtaları kullanılarak 180 cm genişliğinde ve 180 cm yüksekliğinde yığın yapılır. Yığın yapılırken kalıp tahtaların içerisine doldurulan materyal iyice sıkıştırılmalıdır. Şekil 2. 125 cm genişlik 140 cm yükseklikteki ana yığının görünümü.Kompost platformunun üzeri kompostu aşırı yağıştan korumak için bir sundurma ile örtülü olmalıdır. Sundurma yapma imkanı yoksa yağışlı günlerde yığınların üzeri bir plastik örtü ile örtülür. YIĞIN 5 GÜN BEKLETİLIR Yığının yapıldığı gün "0" gün olarak kabul edilir. Beş gün yığın bu şekilde bekletilerek 5. gün yığının birinci aktarması yapılır. Şekil 3. Yığının aktarılması.I. AKTARMA Bunun için yığın açılarak platform üzerine yayılır ve kompostun kuruyan kısımları ıslatılır: Üzerine 141 kg kepek ve 40 kg melas (şeker fabrikası artığı) eşit bir şekilde serpilir ve sıkıştırılarak tekrar yığın yapılır. II. AKTARMA 9. gün yığının ikinci aktarmasında kompost tekrar platform üzerine yayılarak havalandırılır. Aktarmalar sırasında kuruyan kısımlar ıslatılır, daha sonra üzerine 60 kg alçı serpilir ve 125 cm genişlik 140 cm yükseklikte yığın yapılır.III. AKTARMA 12 ve 15. günler tekrar aktarma yapılır. Bu aktarmalar sırasında her defasında kompost yayılır, havalandırılır ve sonra eski yığının dış kenarları yeni yığının iç kısmına gelecek şekilde sıkıştırılmadan tekrar yığın yapılır. Bu aktarmalar sırasında kompostta herhangi bir eklentide bulunulmaz. Yalnızca kompostun kuruyan dış yüzeyleri ıslatılarak nemini kaybetmesi önlenir. PASTÖRİZASYON Kompostun fermantasyonu tamamlandıktan sonra hastalık ve zararlıları öldürmek için kompasta pastörize işlemi uygulanır. En etkin ve yaygın pastörize işlemi buharla yapılandır. Bunun için bir buhar kazanına gerek vardır.BUHARLI PASTÖRİZASYON Kompost hazırlığının 16. veya 17. günü kompost pastörize odası tabanındaki ızgaralar üzerine kütle halinde 180 cm yüksekliğe kadar fazla sıkıştırılmadan doldurulur. Kompost doldurulduktan sonra oda tabanına döşenen delikli borularla oda içerisine buhar verilir. 60°C'DE 10 SAAT Başlangıçta pastörize oda kapısı ve havalandırma kanalları kapatılarak kompost sıcaklığının 60°C ye çıkması sağlanır ve 60°C de 10 saat tutularak mantara zarar veren nematod, bakteri, virüs ve zararlı mantari hastalıkların kompost içerisinde öldürülmesi sağlanır. HAVALANDIRMA YAPILIR Daha sonra havalandırma kanalları açılarak radyal bir fanla oda içerisine taze hava verilir ve kompostları çıkan amonyak ve C02 gibi zararlı gazların komposttan dışarı atılması sağlanır. Bu safhada kompostun her tonu için saatte 300 m3 taze havaya gerek vardır. Bu şekilde sıcaklık bir miktar düşürülür ve kompost sıcaklığı 52-57°C arasında tutularak kompostun olgunlaştırılması ve mantar miseline zarar veren amonyağın komposttan uzaklaştırılması sağlanır. 6-7 GÜNDE KOMPOST OLGUNLAŞIR Genellikle 6-7 gün içerisinde kompostun olgunlaşması sağlanır. Kompostta amonyak kokusu tamamen kaybolunca buhar kesilir. Odaya taze hava verilerek sıcaklık 25°C ye düşürülür. Kompost sıcaklığı 25°C düşünce komposta misel ekimi yapılır. KIMYASAL DEZENFEKSİYON DA YAPILIR Buharla pastörize yapma imkanı olmayan küçük yetiştiriciler için en uygun yöntemdir. Bu yöntemde kompost hazırlık süresi daha uzundur. DİKKATLI OLMALISINIZ Bu yöntemde kompostun 16-17. ,günü pastörize odasına alınması yerine 15. günden sonra kompost her üç günde bir aktarılarak kompost olgunlaştırılması ve amonyak kokusunun komposttan atılması sağlanır. SIRASIYLA YAPILACAK İŞLEMLER - Kompost 24. gün 30-40 cm yüksekliğinde ve 2.5 m genişliğinde kompost platformu üzerine kabartılarak yayılır. - Üzerine 1 m3 kompost için 80 gram ölçüsü ile metilbromid kutuları yerleştirilir. - Daha sonra kompostun üzeri sağlam, deliksiz, naylon örtü ile örtülür. Kompostdan gazın dışarıya kaçmaması için naylon örtünün kenarları baştan başa kum torbaları ile sıkıca örtülerek sıkıştırılır. - Naylon üzerinde delik olmadığı kontrol edildikten sonra naylon örtü altındaki metilbromid tüpleri üstten bastırılarak patlatılır. Bu şekilde kompost iki gün bekletilir. Bu işlemin, bilgili birisi tarafından dikkatlice yapılması gerekir. YİNE AKTARMA YAPILIR Daha sonra kompostun üzeri açılarak birkaç defa aktarılır. Aktarma işlemi komposttan metilbromid kokusu tamamen uzaklaşana kadar sürdürülür. Koku tamamen uzaklaşınca ekim yapılır.HAVA SICAKLIĞI 20°C OLMALI Metilbromid ile kompostun dezenfeksiyonu yapılırken dikkat edilecek nokta hava sıcaklığının 20°C civarında olmasıdır. Daha düşük sıcaklıklarda metilbromid buharlaşmadığından dezenfeksiyon etkili olmaz. MİSEL ÜRETİMİ RESMİ VEYA ÖZEL KURULUŞLARDA YAPILIR Ekimde kullanılan mantar miselinin üreticilerin kendileri tarafından üretilmesi olanaksızdır. Mantar miselleri ancak özel koşullarda ve steril laboratuvarlarda üretilebilir. Bu nedenle mantar yetiştiricileri ihtiyaçları olan miselleri misel üretimi yapan resmi ya da özel kuruluşlardan, ekim gününden 1-2 gün önce almalıdırlar. MİSEL EKİMİ NASIL YAPILIR? Ekim işlemi önceden temizlenip ilaçlanmış (% 2 lik formaldehit) bir alanda, 100 kg komposta 500-600 gr. misel serpilerek yapılır. Böylece ekimi yapılan kompost uygulanan yetiştirme sistemine göre kasa, ranza ya da plastik torbalara doldurulur. Kasa ya da ranzalara m2 ye 80-100 kg, plastik torbalara (45-50 cm çapında) 20-25 kg kompost konmalıdır. Kasa ya da torbalar doldurulduktan sonra ya doğrudan yetiştirme odalarına ya da misel ön gelişme odalarına yerleştirilirler. Şekil 4. Misel ekimi ve torbalara doldurma.KULUÇKA DÖNEMİ Misel ön gelişme dönemi kompost içine karıştırılan mantar misellerinin gelişmesi için belirli sıcaklıkta tutuldukları dönemdir. Misel ön gelişme döneminde kompost sıcaklığının 20-25°C arasında tutulması gerekir. Kuluçka dönemi dediğimiz bu dönemde hastalık ve zararlılara karşı koruyucu olarak, oda haftada 1 kez % 1 lik formaldehit ve % 0.1 lik DDVP ile ilaçlanır. RUTUBET YÜKSEK OLMALI Kompostun kurumasını önlemek için oda nemi % 85-90 arasında tutulmalıdır. Kuluçka dönemi yaklaşık 15-18 gündür. Bu süre için de misel kompostun her yanını sarar ve oda içinde mantar kokusu hissedilir. Sonra misel gelişmesini tamamlayan kompostun üzeri örtü toprağı ile örtülür. ÖRTÜ TOPRAĞI HAZIRLIĞI - Mantar yetiştiriciliğinde örtü toprağı, gelişen misellerin meyve verme aşamasına geçirilmesi için gereklidir. - Ayrıca örtü toprağı kompostun kurumasını önler, dışarıdan gelebilecek hastalıklara karşı korur ve en önemlisi mantarın su ihtiyacını karşılar. EN İYİ ÖRTÜ TOPRAĞI Örtü toprağı olarak kullanılacak toprakta öncelikle su tutma kapasitesinin yüksek olması istenir. Bu amaçla kullanılabilecek en iyi toprak torf ya da turba dediğimiz topraktır. Kullanılmadan önce toprak parçalanır ve kireç ilavesiyle pH'sı 7.5 civarına getirilir. ÖRTÜ TOPRAĞI TEMİZ OLMALI Örtü toprağının hastalık ve zararlılardan arındırılması gerekir. Bunun için; - ya pastörize odasında buhar verilmek suretiyle 60°C de 3 saat pastörize edilir. - ya da kimyasal yolla dezenfekte edilir. Kimyasal yolla dezenfeksiyon için 1 m3 toprağa 1.5-2 It formaldehit gelecek şekilde ilaçlanır, üzeri plastik örtü ile örtülerek 2 gün bekletilir. Daha sonra örtü açılarak iyice havalandırılır. Örtü toprağı örtülmeden önce mantar yastıklarının üzerleri düzeltilir. Hastalık ya da zararlı varsa bunlar ilaçlanır. Şekil 5. Örtü toprağı serilmeden önce ilaçlamanın yapılması.ÖRTÜ TOPRAĞI DÜZGÜN SERİLİR Dezenfekte edilmiş ve nemlendirilmiş örtü toprağı yastıklar üzerine 3.5-4 cm kalınlıkta düzgün bir şekilde yayılır. TOPRAK KURUMAMALI Toprak örtümünden sonra oda % 1 lik formaldehit ve % 0.1 lik DDVP ile ilaçlanır ve bu ilaçlama haftada 1 tekrarlanır. Örtü toprağı döneminde toprağın kurumamasına özen gösterilir. Sulama yağmurlama şeklinde toprağı nemli tutacak ölçüde yapılır. Aşırı sulamadan ve komposta su kaçırmadan sakınılmalıdır. Şekil 6. Örtü toprağının serilmesi.SICAKLIK KADEMELI DÜŞÜRÜLÜR Örtü devresinin ilk günlerinde oda sıcaklığı 20°C de tutularak bu sıcaklık yavaş yavaş düşürülmelidir. İlk mantar taslakları görüldüğünde sıcaklık 15-17°C'ye düşürülmüş olmalıdır. HAVALANDIRMA GEREKLİDİR Havalandırmaya toprak örtümünün ikinci haftasından itibaren başlanır. Toprak örtümünden 18-20 gün sonra yastıklar üzerinde mantarlar görülmeye başlar. Mantar taslakları toprak yüzeyinde görülmeye başladığında sulama kesilir ve mantarlar nohut büyüklüğüne gelene kadar sulama yapılmaz. TEMİZLİK ŞARTTIR Hasat işlemi bittikten sonra yastık yüzeyleri kontrol edilmelidir. Hasat sırasında yastık yüzeyi üzerinde oluşabilecek boşluklar temiz toprakla kapatılmalı, yastık üzerinde kalan sap ve kök artıkları toplanarak temizlenmelidir. HASAT 1 AY SÜRER Mantarın ekonomik hasat süresi 35-45 gündür. m2 ye mantar verimi bu süre içinde ortalama 15 kg civarındadır. HASAT SONRASI TEMİZLİK Hasat süresi sonrasında yetiştirme odası boşaltılır. Oda temizlenip yıkandıktan sonra % 4 lük formaldehit ile ilaçlanmalıdır. Bu işlem yapılmadığı taktirde daha sonra içeriye alınacak temiz ürün için hastalıklı bir ortam yaratılmış olur. Ilaçlamadan sonra oda iyice havalandırılmalıdır. Bu durumda oda ikinci parti ürün için hazırdır.MANTARINDA HASTALIK VE ZARARLISI VARDIR Mantar yetiştiriciliğinde temizlik koşullarına uyulmadığı ve gerekli önlemler alınmadığında, üretimde hastalık ve zararlılardan dolayı verim düşüklüğü kaçınılmazdır. Üretimde hastalık ve zararlıları en aza indirmek için şu önlemlere özen gösterilmelidir. - Kompostun fermantasyonunun iyi yapılması. - Kompost ve örtü toprağının yeterli dezenfeksiyonu. - Misel gelişme ve hasat dönemlerinde sıcaklık ve nemin istenen düzeylerde tutulması. - Ekimden itibaren koruyucu ilaçlamaların düzenli olarak yapılması. - Havalandırma ve kapı girişlerine sineklik teli ve filtrelerin konması. - Çevre temizliğine özen gösterilmesi. - Yetiştirme alanlarında çalışan kişilerin temizlik koşullarına uymaları. ÖNEMLİ ZARARLILARI Mantar yetiştiriciliğinde zararlıların başında kırmızı örümcekler, sinekler ve nematodlar gelir. Bunlar çoğunlukla mantar miselleriyle beslenerek verimin düşmesine neden olurlar.ÖNEMLİ HASTALIKLARI Yetiştiricilikte en çok rastlanan hastalıklar ise kuru kabarcık, yaş kabarcık, bakteriyel leke, mürekkep mantarları, beyaz ve kahverengi alçı hastalıkları, yeşil, sarı ve kahverengi küflerle, örümcek ağı küfüdür. Bu hastalıklar mantarın besinine ortak olarak ve mantar kalitesini düşürerek zararlı olurlar. Çoğunlukla üretim sırasında yapılan hatalar nedeniyle ortaya çıkarlar ve mücadele edilmediğinde büyük verim kayıplarına neden olurlar. .
.
.















14 Nisan 2008 Pazartesi

TOPRAK NUMUNESİ NASIL ALINIR

GÜBRELEME AMACIYLE TOPRAK NUMUNESİ NASIL ALINIR

Sayın yetiştirilerimiz,

Bitkisel üretimde, toprak verimliliği en önemli etmenlerden birisini oluşturmaktadır. toprak verimliliği kavramı toprakta noksan olan makro ve mikro besin maddelerinin toprağa ilave edilmesi, fazla olan besin maddelerinin ise azaltılması amlamını taşımaktadır. Bu uygulama ile bitkinin dengeli beslenmesi sağlanmakta, sonuç olarak elde edilecek ürün miktar ve kalitesenin artırılması sağlanmakta, iç tüketime ve ihracata olanak yaratmaktadır.

Fazla gübre fazla ürün anlamını taşımadığı gibi bazan bitkiye zehir etkisi yaparak ürünün azalmasına neden olmaktadır. Bir gübrenin fazla verilmesi, bazı diğer besin maddelerinin bitki tarafından alınmasını engellemekte, ürün miktar ve kalitesini düşürebilmektedir. Fazla gübre kullanımı, sizin paranızın ve Ülkemizin dövizinin boşa gitmesine sebeb olmaktadır. Dengesiz beslenmiş olan bu bitkiler gıda zinciri içerisinde insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca toprakta gereğinden fazla bulunan bu maddeler, asrımızın problemi olan çevre kirliliğine de yol açmaktadır.

Aşırı gübrelemeden kaçınmanın en önemli yolu, topraktaki besin madelerinin miktarlarını ve toprağın özelliklerini öğrenmekle olmaktadır. Bu nedenle toprak analizleri gerçekten önem arzetmektedir. Toprak analizlerine göre bilinçli bir gübreleme yaparak, insan sağlığını, çevre kirliliğini ve ekonomik kayıpları engellemek olanaklı olmaktadır.

Toprak ve Su Laburatuvarımız sizlere hizmet vermekten mutluluk duymaktadır. Maliyetinin dörte birini ödemeniz, üreticimize devlet tarafından gerekli katkının yapıldığına inanılmaktadır. Ekim tarihinden birbuçuk ay evvel, tekniğine göre alacağınız toprak örnekleri ile aramıza katılmanız bizi bahtiyar edecektir.

Bir daha tekrarlayalım, toprak analizleri gerçekten önem arzetmektedir. Hazırlamış olduğumuz bu broşürün tüm üreticilerimize yardımcı olacağnı umut ediyor, tüm bereket ve güzellikler sizinle olsun.

1- Toprak analizi nedir ve niçin yapılır?


Toprak analizi; belli bir tarla toprağının gübre ve kireç ihtiyacını ortaya çıkaran bilimsel bir metod’dur. Belli bir tarlayı temsil eden bir toprak numunesi, bu maksatla kurulmuş laboratuvarlarda, fiziksel ve kimyasal yollarla analiz edilerek içerisindeki mikro ve makro besin maddelerinin miktarları bulunur. Bu şekilde numunenin alındığı toprakta ekilen bitkinin gelişmesi ve yüksek mahsül vermesi için hangi gübreleri ne zaman, ne şekilde ve ne miktarda vermemiz gerektiği ortaya çıkar.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; toprak testleri ile tarla denemeleri arasında çok sıkı bir ilişki mevcuttur. Muhtelif bitki, toprak ve iklim şartları altında yapılan tarla denemelerine haiz olmayan laburatuvar testleri sonucu yapılacak gübre tavsiyeleri, yalnız barometreye bakarak yapılan hava tahminleri kadar bir önem ifade eder.

Laburatuvarda analiz edilen bir toprakta fazla miktarda x bitki besin maddesi bulunursa, o bitki besin maddesini içeren gübreden verildiği zaman topraktan alınan mahsulde herhangi bir artış görülmemekte; hatta azalış görülmektedir. Halbuki testi yapılan bir toprakta bitkinin ihtiyacından daha az x besin maddesi bulunuyorsa, o bitki besin maddesini içeren gübreden verildiği zaman topraktan alınan mahsulde belirli oranlarda artışlar sağlanmaktadır.

Değişik tarlalara ait topraklar farklı besin maddeleri içerir. Toprak tesleri mevzu bahis toprakta hangi bitki besin maddesinin eksik olduğunu ve hangi bitki besin maddesinin yüksek olduğunu gösterir. Toprak testleri üreticiye, gübre için sarfettiği paradan azami istifadeyi sağlamaya yardım eder. Gereksiz yere gübre kullanılmamasını sağlar.

2. Toprak testleri yaptırmadan gübre kullanırsak ne olur?

a) Gereğinden çok gübre kullanırız. Hatta fazla gübre toprağa ve mahsule olumsuz etki de yapabilir. Ayrıca ekonomik kaybımıza da sebeb olabilir.

b) İhtiyaçtan daha az gübre kullanırız. Bu taktirde ürün gübreden tam olarak istifade sağlıyamaz. Elde edilecek ürün ekonomik bakımdan bizi tatmin etmeyebilir.

c) Yanlış cins gübre kullanırız. Sonucunda ürün miktarı azalabilir, yatabilir veya kuruyabilir. Toprak reaksiyonu ve evsafı değişebilir. Ekonomik yönden verilen para heba olur.

d) Yanlış zamanda ve yanlış şekilde gübre kullanırız. Böyle bir gübrelemeden hiç bir fayda sağlıyamayız.

Yukarıdaki yanlışları yaptığımız zaman gübrelemeden azami istifadeyi sağlıyamadığımız gibi toprağa kötü bir karakter verbiliriz ve bir daha o toprağa eski yapısını almasını sağlayamayız.Onun için toprak testi yaptırmak zorundayız.

3. Toprak numunesi nasıl ve neyle alınır?

Toprak testleri; toprakların bitki besin maddesi ve kireç ihtiyaçlarını tasbit etmek suretiyle değerlerini isbat etmişlerdir. Usulune uygun olarak alınmamış bir numunenin test sonucu, kişiyi yanlış yola sevkettiği gibi ayni zamanda para, güç ve zaman kaybına sebep olur.

Toprak numunesinin alınması çok basittir. Hatırda tutulacak en önemli husus, alınacak toprak numunesinin o tarla toprağını layıkiyle temsil etmesidir. Bir tarlanın toprağı diğer bir tarlanın toprağından tamamıyle farklı olabilir ve hatta ayni tarla içerisindeki topraklar da zaman zaman farklı olabilir. Renk, meyil, yükseklik, o toprağın bünyesi, toprak derinliği, mahsül farkı ve değişik toprak işlemeleri ayni tarla içerisindeki toprağın farklı olmasına sebeb olabilir.













Toprak numunesini almadan önce, yukarıdaki hususlar gözönünde bulundurularak, arazi oldukça mütecanis bir şekilde parçalara ayrılmalı, önemli değişiklikler gösteren araziler ayrı birer kısım kabul edilerek her birinden ayrı ayrı örnekler alınmalıdır. Örneklerin alınacağı yerler 40 dönümden büyük olmamalı, 100 dönümlük bir araziden en az üç “Karışık” örnek alınmalıdır.

Karışık örnek; numune alınacak yer tesbit edildikten sonra, bu yerin büyüklüğü gözönünde bulundurularak, 10 – 15 noktadan alınan örneklerin birlikte karıştırılması suretiyle elde edilen örnektir.

Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi, numuneler tarlanın bir tarafın dan öbür tarafına uzanan bir düz çizgi üzerinden alınmayıp zigzag bir çizgi üzerinden alınmalıdır.



Numune almak için muhtelif aletler kullanılmakta; Toprak burgusu, Toprak sondası ve Küreği bu aletler arasında yeralmaktadır. Toprak çok yaş veya kuru değilse, sonda ile; toprak kuru ise burgu ile; bu aletlerde her ikisi de bulunmadığı taktirde, toprak numunesi bahçe küreği veya belle alınabilir.













Yukardaki gibi V harfi şeklinde ve 30 cm derinliğinde bir çukur kazılır. Sonra sekilde görüldüğü gibi çukurun düzgün tarafından takriben 3-4 cm kalınlığında bir toprak dilimi alınıp, alınan bu örneğin sağından, solundan ve küreğin ucundan gelecek şekilde traş edilmek suretiyle kare şeklinde muntazam bir biçime getirilir. Tarlanın üstünü temsil eden kısmın traş edilmemesine dikkat edilmeli ve bu şekkilde alınacak 10-15 numune bir bez üzerine veya bir kova içerisinde karıştırılmalıdır. Karıştırırken keseklerin iyice parçalanması sağlanmalı ve ele geçen bitki parçaları ve taş parçaları temizlenmelidir. Karıştırma işi bittikten sonra, bir kilo kadar toprak avuçla azar azar numune torbasına konur. Numune torbasına ilave edilmesi gerekli etiketin üzerine;

ETİKET



- Numune sahibinin adı ve soyadı;

- Numunenin alındığı kasaba ve köy;

- Numuneninin alındığı tarlanın pafta, parsel numarası;

- Numunenin alındığı tarlanın yüzölçümü;

- Numuneyi alanın adı ve soyadı;

- Numuneyi alanın işi ve ünvanı; yazılır ve ayni surette doldurulmuş iki adet etiketten bir adeti torbanın içerisine konur, bir adeti ise torbanın dışına bağlanır. Etiketler doldurulurken kurşun kalem kullanılmalı, kat’iyen mürekkepli kalem kullanılmamalıdır,

- Numunenin alındığı derinlik;

- Numune sahasının bitki örtüsü;

- Numune sahasında ekilecek bitki.























4. Numune alınmayacak yerler Nereleridir?

- Eskiden gübre yığılmış yerler;

- Su toplanan arklar;

- Eski çit yerleri;

- Eski ot yığını yerleri;

- Hayvan gübresi bulunan yerler;

- Harman yerleri ve hayvan yatmış olan sahalar;

- Sap, kök ve yabani otların yakıldığı sahalar;

- Tarlanın hafif tümsek veya su birikintisi sebebiyle çukurlaşan sahalar;

- Numune alınacak saha içerisindeki ağaç altları;

- Sıraya gübreli ekim yapılan mahsullerde sıra üstlerindeki sahalar;

- Dere, orman, kanal, su arkı ve yollara akın kısımlar;

- Ayni tarlanın içerisinde farklı özellik gösteren sahalar; örneğin kum yığınları veya kumlu tarlalarda kil yığınları; şayet bu özellik taşıyan kısımlar ayrı olarak gübrelenmek isteniyorsa o taktirde buradan da karışık bir numune alınır.

5. Numune alma derinliği ve zamanı ne olmalıdır?

Derinlik, toprağın sürme veya işleme derinliğine göre değişir. Gübreler bakımından, mahsuller besin maddelerini bu kısımdan aldıkları için, bizi daha çok işlenen toprak tabakası ilgilendirir. Onun için verimlilik numunelerini alırken numune alma aletlerini alttaki sert kısma batırmamalıyız. Gübreleme maksadıyle alınacak numuneler, umumiyetle 0-30 cm Derinliğinden alınmalıdır. Eğer ağaç dikimi ve benzeri amaçlarla numune alınacaksa, 0-30 ve 30-60 cm’den de örnek alınmalıdır. Numune alınacak yerin toprağı, biraz tavlı olmalıdır. Numune biraz ıslak ise, gölgede kendi haline kurutulmalıdır. Islak numuneyi soba üzerinde kurutmanın, besin maddeleri uçacağı için, mahsurları mevcuttur. Numune kurutulmadan ıslak olarak bir torbaya konacak olursa, bir kısım bitki besin maddesi torba tarafından emileceği cihetle analiz sonucunun mükemmeliyetini önler. Numune alma zamanı her bitki için değişiktir. Temel esas; bitkinin topraktan kaldıracağı bitki besin maddelerini kafi derecede ve zamanında bulması önem arzetmektedir. Bitki besin maddesini kafi şekilde ve zamanda bulabilmesi o tarlaya uygun zamanda ve miktarda gübre verimesiyle mümkündür. Bunun için tekniğine uygun olarak alınmış toprağı, laburatuvara en geç bir ay evvel ulaştırıması gerekir.

6. Analiz sonuçları ne kadar zaman sonra alınır?

Numunelerin analiz edilmesi ve gübre tavsiyelerinin yapılabilmesi İçin toprak numunelerinin laburatuvara gitmesinden 2 hafta sonra mümkün olabilir. Sonbaharda laburatuvara fazla miktarda numune gönderildiği için yukarıdaki müddeta 1 hafta daha uzatılmalıdır.

7. Yukarıdakilerini özetlersek;

- Analiz edilecek her numune 20-40 dönümlük mütecanis bir sahaya temsil etmelidir.

- Mütecanis bir sahanın 10 – 15 yerinden alınan numunelerin karışımından meydana gelecek olan toprak numunesi sahayı iyi bir şekilde temsil etmelidir.

- Numuneler toprak yüzeyinden itibaren 15 - 20 cm derinlikteki işlenen toprak katmanından alınmalıdır

- Toprak numunesi almak için Sonda, Burgu, Bahçe küreği veya Bel kullanılmalıdır.

- Numunelecek sahaya benzemeyen yerlerden toprak alınıp, diğerlerine karıştırılmamalıdır. Bu saha için ayrıca bir analiz istendiği taktirde; bahis konusu sahadan alınan numuneler birbirine karıştırılarak ayrı bir numune yapılmalıdır.

- Mütecanis sahadan alınan numuneler birbirine karıştırıldıtan sonra alınacak bir kg kadar toprak analiz laburatuvarına gönderilmelidir.

- Bilgi kağıtları da o toprakla birlikte laburatuvara gönderilmelidir.

- Numunelerin analizi ve gübre tavsiyelerinin yapılabilmesi için 2-3 haftalık bir zamana ihtiyaç duyulmaktadır.

- Analiz raporunda belirlenen gübre tavsiyelerine uymak üreticimizin menfaatinedir.









































GÜBRELEME AMACIYLE TOPRAK NUMUNESİ NASIL ALINIR

Sayın yetiştirilerimiz,

Bitkisel üretimde, toprak verimliliği en önemli etmenlerden birisini oluşturmaktadır. toprak verimliliği kavramı toprakta noksan olan makro ve mikro besin maddelerinin toprağa ilave edilmesi, fazla olan besin maddelerinin ise azaltılması amlamını taşımaktadır. Bu uygulama ile bitkinin dengeli beslenmesi sağlanmakta, sonuç olarak elde edilecek ürün miktar ve kalitesenin artırılması sağlanmakta, iç tüketime ve ihracata olanak yaratmaktadır.

Fazla gübre fazla ürün anlamını taşımadığı gibi bazan bitkiye zehir etkisi yaparak ürünün azalmasına neden olmaktadır. Bir gübrenin fazla verilmesi, bazı diğer besin maddelerinin bitki tarafından alınmasını engellemekte, ürün miktar ve kalitesini düşürebilmektedir. Fazla gübre kullanımı, sizin paranızın ve Ülkemizin dövizinin boşa gitmesine sebeb olmaktadır. Dengesiz beslenmiş olan bu bitkiler gıda zinciri içerisinde insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca toprakta gereğinden fazla bulunan bu maddeler, asrımızın problemi olan çevre kirliliğine de yol açmaktadır.

Aşırı gübrelemeden kaçınmanın en önemli yolu, topraktaki besin madelerinin miktarlarını ve toprağın özelliklerini öğrenmekle olmaktadır. Bu nedenle toprak analizleri gerçekten önem arzetmektedir. Toprak analizlerine göre bilinçli bir gübreleme yaparak, insan sağlığını, çevre kirliliğini ve ekonomik kayıpları engellemek olanaklı olmaktadır.

Toprak ve Su Laburatuvarımız sizlere hizmet vermekten mutluluk duymaktadır. Maliyetinin dörte birini ödemeniz, üreticimize devlet tarafından gerekli katkının yapıldığına inanılmaktadır. Ekim tarihinden birbuçuk ay evvel, tekniğine göre alacağınız toprak örnekleri ile aramıza katılmanız bizi bahtiyar edecektir.

Bir daha tekrarlayalım, toprak analizleri gerçekten önem arzetmektedir. Hazırlamış olduğumuz bu broşürün tüm üreticilerimize yardımcı olacağnı umut ediyor, tüm bereket ve güzellikler sizinle olsun.

1- Toprak analizi nedir ve niçin yapılır?


Toprak analizi; belli bir tarla toprağının gübre ve kireç ihtiyacını ortaya çıkaran bilimsel bir metod’dur. Belli bir tarlayı temsil eden bir toprak numunesi, bu maksatla kurulmuş laboratuvarlarda, fiziksel ve kimyasal yollarla analiz edilerek içerisindeki mikro ve makro besin maddelerinin miktarları bulunur. Bu şekilde numunenin alındığı toprakta ekilen bitkinin gelişmesi ve yüksek mahsül vermesi için hangi gübreleri ne zaman, ne şekilde ve ne miktarda vermemiz gerektiği ortaya çıkar.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; toprak testleri ile tarla denemeleri arasında çok sıkı bir ilişki mevcuttur. Muhtelif bitki, toprak ve iklim şartları altında yapılan tarla denemelerine haiz olmayan laburatuvar testleri sonucu yapılacak gübre tavsiyeleri, yalnız barometreye bakarak yapılan hava tahminleri kadar bir önem ifade eder.

Laburatuvarda analiz edilen bir toprakta fazla miktarda x bitki besin maddesi bulunursa, o bitki besin maddesini içeren gübreden verildiği zaman topraktan alınan mahsulde herhangi bir artış görülmemekte; hatta azalış görülmektedir. Halbuki testi yapılan bir toprakta bitkinin ihtiyacından daha az x besin maddesi bulunuyorsa, o bitki besin maddesini içeren gübreden verildiği zaman topraktan alınan mahsulde belirli oranlarda artışlar sağlanmaktadır.

Değişik tarlalara ait topraklar farklı besin maddeleri içerir. Toprak tesleri mevzu bahis toprakta hangi bitki besin maddesinin eksik olduğunu ve hangi bitki besin maddesinin yüksek olduğunu gösterir. Toprak testleri üreticiye, gübre için sarfettiği paradan azami istifadeyi sağlamaya yardım eder. Gereksiz yere gübre kullanılmamasını sağlar.

2. Toprak testleri yaptırmadan gübre kullanırsak ne olur?

a) Gereğinden çok gübre kullanırız. Hatta fazla gübre toprağa ve mahsule olumsuz etki de yapabilir. Ayrıca ekonomik kaybımıza da sebeb olabilir.

b) İhtiyaçtan daha az gübre kullanırız. Bu taktirde ürün gübreden tam olarak istifade sağlıyamaz. Elde edilecek ürün ekonomik bakımdan bizi tatmin etmeyebilir.

c) Yanlış cins gübre kullanırız. Sonucunda ürün miktarı azalabilir, yatabilir veya kuruyabilir. Toprak reaksiyonu ve evsafı değişebilir. Ekonomik yönden verilen para heba olur.

d) Yanlış zamanda ve yanlış şekilde gübre kullanırız. Böyle bir gübrelemeden hiç bir fayda sağlıyamayız.

Yukarıdaki yanlışları yaptığımız zaman gübrelemeden azami istifadeyi sağlıyamadığımız gibi toprağa kötü bir karakter verbiliriz ve bir daha o toprağa eski yapısını almasını sağlayamayız.Onun için toprak testi yaptırmak zorundayız.

3. Toprak numunesi nasıl ve neyle alınır?

Toprak testleri; toprakların bitki besin maddesi ve kireç ihtiyaçlarını tasbit etmek suretiyle değerlerini isbat etmişlerdir. Usulune uygun olarak alınmamış bir numunenin test sonucu, kişiyi yanlış yola sevkettiği gibi ayni zamanda para, güç ve zaman kaybına sebep olur.

Toprak numunesinin alınması çok basittir. Hatırda tutulacak en önemli husus, alınacak toprak numunesinin o tarla toprağını layıkiyle temsil etmesidir. Bir tarlanın toprağı diğer bir tarlanın toprağından tamamıyle farklı olabilir ve hatta ayni tarla içerisindeki topraklar da zaman zaman farklı olabilir. Renk, meyil, yükseklik, o toprağın bünyesi, toprak derinliği, mahsül farkı ve değişik toprak işlemeleri ayni tarla içerisindeki toprağın farklı olmasına sebeb olabilir.













Toprak numunesini almadan önce, yukarıdaki hususlar gözönünde bulundurularak, arazi oldukça mütecanis bir şekilde parçalara ayrılmalı, önemli değişiklikler gösteren araziler ayrı birer kısım kabul edilerek her birinden ayrı ayrı örnekler alınmalıdır. Örneklerin alınacağı yerler 40 dönümden büyük olmamalı, 100 dönümlük bir araziden en az üç “Karışık” örnek alınmalıdır.

Karışık örnek; numune alınacak yer tesbit edildikten sonra, bu yerin büyüklüğü gözönünde bulundurularak, 10 – 15 noktadan alınan örneklerin birlikte karıştırılması suretiyle elde edilen örnektir.

Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi, numuneler tarlanın bir tarafın dan öbür tarafına uzanan bir düz çizgi üzerinden alınmayıp zigzag bir çizgi üzerinden alınmalıdır.



Numune almak için muhtelif aletler kullanılmakta; Toprak burgusu, Toprak sondası ve Küreği bu aletler arasında yeralmaktadır. Toprak çok yaş veya kuru değilse, sonda ile; toprak kuru ise burgu ile; bu aletlerde her ikisi de bulunmadığı taktirde, toprak numunesi bahçe küreği veya belle alınabilir.













Yukardaki gibi V harfi şeklinde ve 30 cm derinliğinde bir çukur kazılır. Sonra sekilde görüldüğü gibi çukurun düzgün tarafından takriben 3-4 cm kalınlığında bir toprak dilimi alınıp, alınan bu örneğin sağından, solundan ve küreğin ucundan gelecek şekilde traş edilmek suretiyle kare şeklinde muntazam bir biçime getirilir. Tarlanın üstünü temsil eden kısmın traş edilmemesine dikkat edilmeli ve bu şekkilde alınacak 10-15 numune bir bez üzerine veya bir kova içerisinde karıştırılmalıdır. Karıştırırken keseklerin iyice parçalanması sağlanmalı ve ele geçen bitki parçaları ve taş parçaları temizlenmelidir. Karıştırma işi bittikten sonra, bir kilo kadar toprak avuçla azar azar numune torbasına konur. Numune torbasına ilave edilmesi gerekli etiketin üzerine;

ETİKET



- Numune sahibinin adı ve soyadı;

- Numunenin alındığı kasaba ve köy;

- Numuneninin alındığı tarlanın pafta, parsel numarası;

- Numunenin alındığı tarlanın yüzölçümü;

- Numuneyi alanın adı ve soyadı;

- Numuneyi alanın işi ve ünvanı; yazılır ve ayni surette doldurulmuş iki adet etiketten bir adeti torbanın içerisine konur, bir adeti ise torbanın dışına bağlanır. Etiketler doldurulurken kurşun kalem kullanılmalı, kat’iyen mürekkepli kalem kullanılmamalıdır,

- Numunenin alındığı derinlik;

- Numune sahasının bitki örtüsü;

- Numune sahasında ekilecek bitki.























4. Numune alınmayacak yerler Nereleridir?

- Eskiden gübre yığılmış yerler;

- Su toplanan arklar;

- Eski çit yerleri;

- Eski ot yığını yerleri;

- Hayvan gübresi bulunan yerler;

- Harman yerleri ve hayvan yatmış olan sahalar;

- Sap, kök ve yabani otların yakıldığı sahalar;

- Tarlanın hafif tümsek veya su birikintisi sebebiyle çukurlaşan sahalar;

- Numune alınacak saha içerisindeki ağaç altları;

- Sıraya gübreli ekim yapılan mahsullerde sıra üstlerindeki sahalar;

- Dere, orman, kanal, su arkı ve yollara akın kısımlar;

- Ayni tarlanın içerisinde farklı özellik gösteren sahalar; örneğin kum yığınları veya kumlu tarlalarda kil yığınları; şayet bu özellik taşıyan kısımlar ayrı olarak gübrelenmek isteniyorsa o taktirde buradan da karışık bir numune alınır.

5. Numune alma derinliği ve zamanı ne olmalıdır?

Derinlik, toprağın sürme veya işleme derinliğine göre değişir. Gübreler bakımından, mahsuller besin maddelerini bu kısımdan aldıkları için, bizi daha çok işlenen toprak tabakası ilgilendirir. Onun için verimlilik numunelerini alırken numune alma aletlerini alttaki sert kısma batırmamalıyız. Gübreleme maksadıyle alınacak numuneler, umumiyetle 0-30 cm Derinliğinden alınmalıdır. Eğer ağaç dikimi ve benzeri amaçlarla numune alınacaksa, 0-30 ve 30-60 cm’den de örnek alınmalıdır. Numune alınacak yerin toprağı, biraz tavlı olmalıdır. Numune biraz ıslak ise, gölgede kendi haline kurutulmalıdır. Islak numuneyi soba üzerinde kurutmanın, besin maddeleri uçacağı için, mahsurları mevcuttur. Numune kurutulmadan ıslak olarak bir torbaya konacak olursa, bir kısım bitki besin maddesi torba tarafından emileceği cihetle analiz sonucunun mükemmeliyetini önler. Numune alma zamanı her bitki için değişiktir. Temel esas; bitkinin topraktan kaldıracağı bitki besin maddelerini kafi derecede ve zamanında bulması önem arzetmektedir. Bitki besin maddesini kafi şekilde ve zamanda bulabilmesi o tarlaya uygun zamanda ve miktarda gübre verimesiyle mümkündür. Bunun için tekniğine uygun olarak alınmış toprağı, laburatuvara en geç bir ay evvel ulaştırıması gerekir.

6. Analiz sonuçları ne kadar zaman sonra alınır?

Numunelerin analiz edilmesi ve gübre tavsiyelerinin yapılabilmesi İçin toprak numunelerinin laburatuvara gitmesinden 2 hafta sonra mümkün olabilir. Sonbaharda laburatuvara fazla miktarda numune gönderildiği için yukarıdaki müddeta 1 hafta daha uzatılmalıdır.

7. Yukarıdakilerini özetlersek;

- Analiz edilecek her numune 20-40 dönümlük mütecanis bir sahaya temsil etmelidir.

- Mütecanis bir sahanın 10 – 15 yerinden alınan numunelerin karışımından meydana gelecek olan toprak numunesi sahayı iyi bir şekilde temsil etmelidir.

- Numuneler toprak yüzeyinden itibaren 15 - 20 cm derinlikteki işlenen toprak katmanından alınmalıdır

- Toprak numunesi almak için Sonda, Burgu, Bahçe küreği veya Bel kullanılmalıdır.

- Numunelecek sahaya benzemeyen yerlerden toprak alınıp, diğerlerine karıştırılmamalıdır. Bu saha için ayrıca bir analiz istendiği taktirde; bahis konusu sahadan alınan numuneler birbirine karıştırılarak ayrı bir numune yapılmalıdır.

- Mütecanis sahadan alınan numuneler birbirine karıştırıldıtan sonra alınacak bir kg kadar toprak analiz laburatuvarına gönderilmelidir.

- Bilgi kağıtları da o toprakla birlikte laburatuvara gönderilmelidir.

- Numunelerin analizi ve gübre tavsiyelerinin yapılabilmesi için 2-3 haftalık bir zamana ihtiyaç duyulmaktadır.

- Analiz raporunda belirlenen gübre tavsiyelerine uymak üreticimizin menfaatinedir.
Google
eXTReMe Tracker